Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Polikliniği

Özel Giresun Kent Hastanesi doktorlarından Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Uzm.Dr.Ersun BAŞ, halk arasında “İNME” olarak da bilinen Kısmı Felç hakkında bilgilendirmede bulundu.

İNME (FELÇ=HEMİPLEJİ)
Özel Giresun Kent Hastanesi doktorlarından Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Uzm.Dr.Ersun BAŞ, halk arasında “İNME” olarak da bilinen Kısmı Felç hakkında bilgilendirmede bulundu.
İnme yüksek oranlardaki görülme sıklığı ve ölümcüllüğü ile toplumda büyük bir kesimi etkileyen ve hayatta kalan kişilerde özürlülüğe yol açan önemli bir sağlık sorunudur.
İnme, beyin damarlarının tıkanması veya yırtılmasından kaynaklanan motor kontrol kaybı, his bozukluğu, denge bozukluğu, konuşma ve diğer beyin fonksiyon kayıplarından komaya kadar gidebilen klinik tablolarla karakterize bir hastalıktır.
İnme, yetişkin yaşamın nörolojik hastalıkları arasında sıklık ve önem açısından ilk sırada yer alır. Dünyada en yaygın ciddi nörolojik problemdir. ABD ve diğer batı ülkelerinde kalp hastalıkları ve kanserden sonra en sık görülen üçüncü ölüm nedenidir.
İnme, erkeklerde kadınlara göre % 19 oranında daha fazla görülmektedir. Görülme sıklığı yaşla birlikte artar, esas olarak yaşlı insanların hastalığıdır. Fakat % 28 oranında da 65 yaş altında görülür.
Birçok hastalıkta olduğu gibi inme hastalığında da birtakım risk faktörleri vardır. Bunların bilinmesi hastalığın önlenmesi açısından son derece önemlidir. Yaş, cinsiyet, ırk ve aile hikayesi gibi faktörler değiştirilemeyen risk faktörlerindendir. Değiştirilebilen risk faktörlerinin en başında hipertansiyon gelmektedir.160/95 mm Hg üzeri kan basıncı olan kişilerde inme riski artmaktadır. İnmedeki bir diğer önemli risk faktörü aterosklerotik kalp hastalıklarıdır. Koroner arter hastalığı olan kişilerde inme riski iki kat artmıştır. Kalp kapak hastalıkları da özellikle beyine emboli yapması sebebiyle önemli bir risk faktörü olarak karşımıza çıkmaktadır. Son yıllarda toplumda giderek artan oranlarda görülmekte olan diyabet (şeker) hastalığı da inme riskini iki kat artırmaktadır. Sigara içme alışkanlığı, yüksek kan kolesterol seviyeleri, obezite (şişmanlık),bazı kanama bozuklukları da inme için birer risk faktörüdür.
İnme nedenleri iskemik (tıkanma) ve hemorajik (kanama) olmak üzere iki temel grupta incelenebilir. Bu iki gruptan ise daha çok tıkanmaya bağlı inme vakalarını görmekteyiz.
Bu hastalarda görülen şikâyetler ve klinik bulgular etkilenen damarların büyüklük ve anatomik yerleşim özelliklerine, kanama veya tıkanmanın şiddetine göre değişmektedir. Genellikle beyin fonksiyonlarının etkilenmesi, hafıza ve dikkat bozuklukları, konuşma ile ilgili bozukluklar, planlı motor becerilerin yapılamaması, denge bozukluğu, beslenme ve yutkunma zorlukları, duygu durum değişiklikleri ve en önemli ve sık olarak da vücudun bir tarafında görülen güçsüzlüktür (felç hali).
İnme geçiren bir hastanın tanısı ve hastalığının sebebi detaylı bir hekim muayenesi, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans görüntüleme (MR), anjiografi, doppler ultrasonografi ve bazı laboratuar tetkikleri ile sayesinde anlaşılmaktadır.
İnme geçiren hastaların tedavileri öncelikle hastanelerin Nöroloji klinikleri tarafından yapılmaktadır. Hastalar uzman hekimlerinin önerdiği süre kadar yatırılarak tedavi edilirler. Daha sonra ise durumu iyi olan hastalar medikal tedaviler ve doktorlarının önerileri ile beraber taburcu olurlar. İnme tedavisinde FTR hekimlerinin rolü ise hasta daha Nöroloji kliniğinde yatırılmakta iken erken dönemde başlayıp taburculuk sonrası ise FTR kliniklerinde yatırılarak veya ayaktan tedavi programları planlanarak devam etmektedir.
Rehabilitasyon inmeli hastanın akut döneminde başlanan, postakut dönemin yanı sıra topluma, eve, işe geri dönüş ve ömür boyu izlemi içine alan aktivitelerin tümü olarak ele alınmalıdır. Bu hastalardaki ilk hedef, hastanın olabildiğince bağımsız yaşayabilmesini sağlamaktır. Kapsamlı bir rehabilitasyon programı ile birlikte bu hastaların çoğu yardımsız, bir kısmı ise az bir yardımla yürüyebilir hale gelmektedir.
İnme geçiren hastalarda mümkün olan en erken zamanda rehabilitasyona başlanmalıdır. Erken rehabilitasyon daha sonra oluşabilecek komplikasyonları önleyebilmek için son derece önemlidir. Bu hastalarda ilk zamanlarda etkilenen vücut yarısında tam felç hali vardır. Bu dönemde hastaya pasif egzersizler dediğimiz hareketler yaptırılır. Aynı zamanda uzun süre yatmaya bağlı oluşabilecek bası yaralarını engellemek için hastaya uygun yatak pozisyonu verilir ve hastanın pozisyonu sık sık değiştirilir. Ailenin ve hastanın tedaviye katılımı için psikolojik destek sağlanır.
Uygulanan medikal tedaviler ve yapılan bu egzersizler neticesinde durumu iyiye giden hastalar ya hastanede yatışları devam ettirilerek ya da ayaktan uygun transfer koşulları sağlanarak kapsamlı bir rehabilitasyon programına alınırlar. Burada FTR uzman hekiminin önderliğinde oluşturulan ekip tarafından hastanın tedavisi yürütülür.
İnmeli hastaların iyileşmesinde üzerinde en çok durulan konu hastanın motor fonksiyonlarının iyileşmesidir. Yani etkilenen vücut tarafındaki kolunu, bacağını hareket ettirmesi, eski kas gücüne kavuşabilmesi, dengesini sağlayabilmesi ve nihayetinde hastanın yürüyebilmesidir. Bu iyileşme erken dönemde daha hızlıdır. Genellikle ilk üç ayda gerçekleşir ve altıncı aya kadar devam edebilir. Bu sebeple inme geçirmiş bir hastanın mutlaka erken dönemde bir FTR hekimine başvurması ve rehabilitasyon programının başlatılması uygun olacaktır.

Başa Sar
Gizliliğiniz bizim için önemlidir. 6998 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Hakkında Bilgilendirmeye buradan ulaşabilirsiniz. tıklayın
X